30 Mayıs 2016 Pazartesi

Discover KüfVintage

Vintage kelimesi heryerde oldukça fazla geçmeye başladı. O kadar çok kullanılır oldu ki sanırım hepimizin ne olduğuna dair bir fikri var. Aslında kelime anlamı olarak şarap kültüründe bağbozumu demek. Vintage’ı aslında kastedilen özelliklerinden dolayı kullanıyoruz yani eski ve güzel.  Geçmişte güzel olanın hasat edilmesi olarak tanımlayabiliriz. Moda dünyasında Vintage ürünler ille de fiziksel olarak eski anlamına gelmiyor ama daha eski bir stil dönemini temsil ediyor. Vintage hayatımızın bir parçası oldukça da daha ulaşılır bir hale geldi. Vintage ürünlerde en son keşfim KüfVintage Alsancak oldu. İkinci el ürünlerin yanısıra deadstock ürünlere de yer veren KüfVintage Alsancak aksesuardan, kıyafete geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. KüfVintage Alsancak Instagram hesabını (@küfvintage_alsancak) takip ederek ürünleri inceleme fırsatı bulabilirsiniz. Ayrıca farklı ürünler için de mağaza sahipleri ile iletişime geçebilirsiniz. Yolunuz İzmir’e düşerse de mutlaka gidip yerinde görün hissedin derim…


The word “vintage” is thrown around so loosely at times. I think we  probably all have a general idea of what the word means. The word “vintage” in its most organic form, has to do with viniculture. When we say “vintage” now, we’re using it because of certain implied characteristics; it’s old and it’s good.  It means we’re drawing from one of the better fashion “harvests” as it were, of the past. In fashion, vintage doesn’t necessarily mean that the clothes are physically old, but that they reference an older era for style. As Vintage became a part of our lives became more it has become affordable. My latest discovery is KüfVintage Alsancak in vintage items. KüfVintage Alsancak offers a wide range of products as accessories to clothes which are second hand and also deadstock. You can follow KüfVintage Alsancak Instagram account (@küfvintage_alsancak)  to review the products and also contact with founders of the shop for different products. I would highly recommend you to go and feel there If you go to İzmir.

27 Mayıs 2014 Salı


Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın. 

Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, 
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. 
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak... 
Can Yücel



Can Baba'nin dediği gibi ucundan tutarak yaşamak mümkün müdür? Bu şekilde yaşamayı başarabilseydik acaba daha mutlu insanlar olabilir miydik? Sevgilimizi, ailemizi, arkadaşlarımızı hatta eşyalarımızı bile daha az sahiplenmeyi başarabilseydik, sadece bizim için var olduklarını düşünmemeyi başarabilseydik daha mutlu olabilir miydik? O an orada sadece bizim olmak için gönderildiklerini düşünmek yerine aynı anda sadece orada olmamız gerektiği için karşılaştığımızı anlayabilseydik daha mı kolay olurdu hayat? 

Hersey nasıl da kendi beynimizin bize oynadığı oyunlardan ibaret aslında. İçten içe biliyoruz aslında hiçbirşeyin sonsuza kadar tamamiyle bizim olmadığını, hangimiz sonsuza kadar yasıyoruz ki. O anın geleceği ve hayatın biteceği gerçeğini unutma şeklimiz belki de bu. Bunun yükünü bile paylaşma, tutunma arzusundan hepsi. Ölümlerle hatırlıyoruz sonsuzluğun olmadığını ama acımız biraz dinince aynı yere geliveriyoruz. Öyle sahipleniyoruz, öyle biz yapıyoruz ki hayatımızdaki herkesi, herseyi kaybettiğimiz anda kendimizi de kaybetmemiz bundan. Her an avuçlarımızdan kayıp gidecekmis gibi özenle tutabilsek kendi hayatımızı ve hayatımızdaki herseyi yıkılmadan devam edebileceğiz belki de. 

O anın geleceğini ve ne kadar kalın bağlarla bağlı olsak da hiçbirinin tutamayacağını unutmasak keşke...







27 Aralık 2012 Perşembe

Ne yapmalı, Nasil Giymeli?? "BIKER BOOTS"



Yeni bir köşeyle karşınıza çıkmaya karar verdim. Bundan sonra nasıl ve neyle kombinlesek de giysek dediğiniz güncel trendlerin en yaratıcı ve güzel örneklerini ve ip uçlarını sizlerle paylaşacağım. Bazen bir araya gelmez dediğimiz parçaların aslında harikalar yaratabildiğini keşfedeceğiz bazen de ben zaten bu şekilde kullanıyorum diyeceğiz birlikte bilmiyorum ama her zaman ilham alınacak stiller ve ip uçları vardır... Ben de bu ip uçlarını bir araya getirip sizlere yardımcı olmaya çalışacağım.

Açılışı da kendim de çok beğendiğim ve kullandığım bir trend olan motorcu botları ile yapmak istedim. Geçen kıştan beri birçok yerde karşımıza çıkan bu botlar çok rahat oldukları gibi soğuk kış günlerinde sizi sıcak tutacak kadar işlevseller de aynı zamanda. Tabi onlar da zamana ayak uydurdu ve zımbalandı, çivilendi, taşlarla bezendi.

Gelelim asıl soruya??? Beğendiğimiz bu trendi ne ile kombinlemek, nasıl giymek gerekiyor???

Öncelikle gerçekten bir motor kullanmıyorsanız ve de bu etkiyi yaratmak istemiyorsanız bence deri pantolon, motorcu ceketler ve deri aksesuarlardan uzak durmanız gerekiyor. Onların yerine tamamen farklı parçalara bir göz atmanızı tavsiye ederim. Kısa ve uzun elbiseler, triko uzun etekler, kısa jean etekler, mini şortlar ve skinny jeanleriniz ile harikalar yaratabilirsiniz.

Benim vazgeçilmezim olan tayt ve skinny jeanlerimle inanılmaz bir ekip olduklarını söyleyebilirim. Tayt veya skinny jeans hangisi ile kombinlerseniz kombinleyin tercih sizin ancak ince ve düz olmalarına dikkat edin. Desenli parçalar göz yorabilir.

Kesinlikle olmaz demeyin!! Çiçekli ve feminen parçalarla bir araya getirmeyi mutlaka deneyin. Birbirlerinin etkilerini kullanıp inanılmaz sonuçlar elde etmenize yardımcı olacaklarından emin olabilirsiniz. Örneğin çiçekli şifon elbise ve el örgüsü hırka ile hem şık hem rahat olacaksınız garanti ederim::))

Daha çok fikir vermesi için başarılı kombinlerden derlediğim fotoğraflara göz atmanızı tavsiye ederim.

Skinny Jean veya Tayt ile;









Etek veya Elbiseler ile;










Nasil giyerseniz giyin kendi stilinizi katmayı unutmayın
Sevgiler....


3 Aralık 2012 Pazartesi

Trend Takibi...Renkli Danteller...



Zamansız ve feminen bir trend dantel... Her sezon bir şekilde karşımıza çıkar hatta çoğumuzun dolabında mutlaka siyah bir dantel parça vardır. Siyah dantel bir elbise ile kolaylıkla şık, romantik ve etkileyici  görüntüyü elde edebildiğimizden onun zamansızlığını ve gücünü severiz. Dantelin en önemli özelliği kolaylıkla size yepyeni bir boyut kazandırabilmesidir.
Bu sezon tasarımcılar da dantelin gücünü fazlasıyla kullanıyorlar hatta onu biraz daha eğlenceli ve seksi hale getirip renklendirerek... Renklenen danteller de şıklık garantisinin yanı sıra bize enerji de veriyorlar. Tabi renklenince daha baskın ve vurucu hale gelen bu karakteri nasıl ve neyle kombinleyeceğinize de dikkat etmemiz gerekiyor. Eğer renkli dantel bir elbise giyecekseniz dikkat etmeniz gereken, ayakkabı ve aksesuarlarınızın dantelin önüne geçmemesi... Elbise değil tek bir parçada bu trendi kullanmak isterseniz de diğer parçaların düz ve mümkün olduğunca sade olmasına dikkat edin ki dantel tüm etkisini izin için ortaya koyabilsin :)

Tabi ki fotoğrafsız olmaz.)) Size ilham vermesi için bu trendin başarılı uygulamalarına göz atabilirsiniz.


















Görüşmek üzere :))



18 Kasım 2012 Pazar

Takipteyim:)) Prabal Gurung



2009 NewYork Moda Haftasi'nda ilk koleksiyonunu sunan Singapur'lu tasarimci Prabal Gurung takip ettigim modacilar listesine biraz gec girdi ancak saglam bir yer edinmeyi basardi. Tasarim hayatina Nepal'de baslayan tasarimci 1999 yilinda Newyork'ta Donna Karan'in yaninda calismaya baslamis ve o ilk yilinda Parsons/FIT tasarim yarismasinda "En Iyi Tasarimci" odulunun sahibi olmus. Michelle Obama, Zoe Saldana,  Anne Hatteway, Sarah Jessica Parker, Lady Gaga, Jennifer Lawrence gibi bircok degisik isim tarafindan tercih edilen tasarimci, essiz ve cesur yaklasimi ile bircok renk, desen ve baskilari biraraya ustalikla biraraya getiriyor. 



Hizli moda teriminden hoslanmadigini soyleyen tasarimci kadini ozgurlestiren ve kesinlikle icinde yasanabilen parcalar yaratmaya calistigini soyluyor. Kesimleri, kumaslari ve tarzi ile bu tezini de fazlasiyla destekliyor. Tasarimlarina baktigimda bende de kesinlikle ayni etkiyi yaratiyor. Ilk defilesinden itibaren tum koleksiyonlarini inceledigimde gordugum giyilebilir, rahat, sik ve zamansiz parcalar... Boyle soyledigimde  gozunuzde klasik tasarimlar olarak canlanabilirler ancak Prabal tasarimlarina klasik demek mumkun degil...  Desen, renk ve kesimlerle o kadar guzel oynuyor ki tamamen kendine has ve bastan cikarici;)  Butun koleksiyonlarindan derledigim fotograflara goz atarsaniz ne demek istedigimi cok daha iyi anlayacaginizdan eminim. 












Ilgilenenlere duyurulur Prabal tasarimlarini Turkiye'de Harvey Nichols magazalarinda bulabilirsiniz. Ben de ilk Istanbul seyahatimde bir Harvey Nichols ziyareti yapip Prabal tasarimlarini yakindan inceleyecegim. Ayrica Turkiye'ye gonderim yapmaya baslayan SaksFifthAvenue sitesinden de ulasabilirsiniz.

Gorusmek Uzere :))

16 Kasım 2012 Cuma

Guzellik Kalkanlarim ::))

Zaman zaman usengecligimden kurtulamasa da cilt bakimim ve onun icin kullandigim urunler; en cok zaman ve butce ayirdiklarim siralamasinda her zaman 1. sirada :)) Urunlerimi secerken uzman tavsiyelerini almaya ozen gosteriyorum ama herkes gibi zaman zaman arkadaslarimin tavsiyelerini de degerlendiriyorum tabi ki:)). Sizin de belki tavsiyeye ihtiyaciniz vardir diye dusundum ve bakim urunleriminin en favorilerinden bir liste hazirlayayim dedim.


Cilt bakiminin ilk ve vazgecilmez adimi nedir??? Tabi ki temizlik... Biz de temizlik urunlerinden baslayalim isterseniz...  Cilt ne kadar temiz olursa kullandiginiz diger nemlendirme ve bakim urunleri o kadar etkili oluyor. O nedenle temizligi atlamamak en dogrusu... 

1- JUVENA Clarifying Cleansing Foam; Yikama urunleri icerisinde bugune kadar kullandigim en iyi urun diyebilirim. Benim gibi normalden yagliya donuk karma ciltler icin sabun formu ile dengeleyici bir temizleyici. Cildinizi kurutmadan derinlemesine temizlemek ve siyah noktalardan kurtulmak icin denemenizi tavsiye ederim...Ilk kullanimdan itibaren cildinizin daha duru gorundugunu siz de fark edeceksiniz. Fiyati 59.5 TL.

2- NUXE Eau Demaquillante Micellaire; Zaman zaman yuzunuzu yikamaya usendiginiz oluyor degil mi? Iste o zamanlar icin yikamayi aratmayacak bir temizleme suyu. Yuz, goz ve dudaklariniz icin kullanabileceginiz bu urun kokusuz ve alkolsüz formülu ile kesinlikle bir kurtarici. Fiyati 43 TL.

3- LANCOME Bi-Facil; Yillardir asla vazgecemedigim ve degistirmeyi aklimdan bile gecirmedigim urunlerden biri, Lancome'un goz makyaj temizleyicisi. Suya dayanikli makyaj urunlerinin bile temizligini en narin sekilde yapabilen bu urun benim gibi lens kullanicilari icin birebir.Gozum kapali tavsiye ediyorum ;)) Fiyati 64 TL

Cildimizi temizledik sira geldi nemlendirmeye;

4- DDF Mattifying Oil Control Nemlendirici; Benim gibi normalden yagliya donuk karma cilde sahipseniz eminim siz de ogleden sonra T bolgenizde baslayan parlamadan sikayetcisinizdir. Sabah makyajdan once kullandigimda cildimin yag dengesini kontrol almayi basariyor ayrica cildimin ihtiyaci olan nemi de fazlasiyla veriyor. Ayni zamanda SPF15 ozelligi ile de gunesin zararli etkilerinden korunmaniza yardimci oluyor, Fiyati 125 TL

5- DDF Ultra-Lite Oilfree Moisturizing Dew; Gozenekleri tikamadan nemlendiren bu hafif nemlendirici icerigindeki A,C,E vitaminleri ve üzüm çekirdeği ekstresi ile cildinizin gece yeniden yapilanmasini sagliyor. Sabah uyandiginizda da cildinizde yagli bir tabakayla karsilasmiyorsunuz yani ihtiyaci olan kadar nemi sagliyor. Bu nemlendiriciyi gece kullaniyorum Bilginize :) Fiyati 125 TL

6- SHISEIDO Bio-Performance Super Eye Contour Cream; Bu goz cevresi kremi sadece bir krem degil gercekten goz cevresinin her sorunu ile savasiyor. Goz cevresi koyu halkalarini bile azaltmaya yardimci oluyor. Fiyati 194.5 TL

7- Estee Lauder Advanced Night Repair Serum; Cilt bakim urunlerimin en onemlilerini sizlerle paylastim ama yanimda olmadigi icin fofografta goremediginiz vazgecilmezimi soylemeden edemem. Gece uyumadan once mutlaka kullandigim bu serum cildin kendini surekli onarmasini ve ilk yaslanma belirtilerinin yavaslatilmasini sagliyor. Yaklasik 2 yildir kullaniyorum ve etkilerini cok net bir sekilde gorebiliyorum.Fiyati 50 Ml 280 TL.

8- KEUNE Leave In Hair Repair;  Cildimden bu kadar bahsederken saclarimi unutmak olmaz dedim ve kauforumun tavsiyesi ile kullandigim durulanmayan sac bakim kremini de silerle paylasayim dedim. Yikandiktan sonra sadece sac uclarina uygulanan bu bakim kremi sac uclarinin kurumasini boylelikle kurumadan kaynaklanan kiriklari onluyor. Fiyati 75 TL.


Evet bakim urunleri favorilerimi gordunuz umarim secimleriniz konusunda biraz olsun yardimci olabilmisimdir. 

Gorusmek Uzere..

11 Kasım 2012 Pazar

Mutluluk Ihtimali...

Mutlulugu yakalamak hemen hemen herkesin temel hedefi olsa da etrafinizda kiminle konusup dertlesseniz gelecekte "belki" ulasilabilecek bir hedeften oteye gidemiyor maalesef. Bu ihtimal o kadar imkansiz gorunuyor ki hatta gercekten cok uzakta olmadigi fark edildiginde fizyolojik tepkiler bile verebiliyor bunyemiz... Hatta psikoloji adini anhedonia olarak koymus bile bu mutluluktan korkma durumunun. Peki neden mutlulugun bu kadar uzak oldugunu dusunuyoruz??? Umutsuzluktan mi gercekten yoksa hedef olarak kalmasi mi bizi ayakta tutan... Yoksa hayatimizi istedigimiz yonde degistirip elde ettiklerimizden mutlu olmak icin caba sarfetmek yerine oturdugumuz yerden birgun kendiliginden gelecek bir sansi beklemek daha mi kolay geliyor...

Psikologlara gore mutlulugu elde edebilmek sandigimiz kadar da uzak ve zor degil ancak sorun cogunlukla bizim algimizda ve bugune kadar bize ogretilenlerde. Aslinda onumuzdeki en buyuk engel kendi endise ve  korkularimiz. Hayatta attigimiz her adim beraberinde mutlaka bir sonuc getirecek ve evet bu sonuclar bazen  bizi mutlu edecek bazen de olumsuz olacak. Onemli olan pes etmemek ve pozitif dusunmekten vazgecmemek. Algimizi ne kadar olumlu yonde degistirebiliyorsak etrafimizdaki guzel seyleri daha cok gormeye basliyoruz. 

Unutmayin hayat pes edilmeyecek kadar kisa ve guzel. Ne yapsam olmuyor demek yerine neyi degistirmem gerekiyor diye sormayi denemeliyiz. Alisik oldugunuz hersey guvenli ve kolay geliyor biliyorum. Degisiklikler zor ve imkansiz gorunuyorlar ama bu kesinlikle bir aldatmaca kendinize guvenip yola ciktiginizda hicbirseyin gorundugu kadar zor olmadigini siz de fark edeceksiniz. Yeter ki harekete gecin... Mutluluk sizi karsilamak icin yola cikti bile...

Sevgiler...